Bismarck, Alman Birliği'ni nasıl kurdu ?
19.yüzyılın başlarına kadar siyasi bir birlik kuramayan Almanlar, "milliyetçilik" ve "bağımsızlık" akımlarının da etkisiyle, ulusal bir Alman devletini kurmak için harekete geçtiler. 1815 yılına gelindiğinde, Alman toprakları üzerinde sayıları otuz sekize varan Alman devleti bulunuyordu. Bu devletler arasında ulusal birliği sağlayabilecek devlet ise, bugünkü Almanya'nın çekirdeğini oluşturan ve iki yüz yıllık bir geçmişi bulunan "Prusya" idi.
Bu gücünün farkında olan Prusya, ulusal birliği sağlamak amacıyla ilk olarak 1818'de bir gümrük kanunu çıkardı ve ülke içerisindeki tüm gümrükleri kaldırdı. Ardından diğer Alman devletleri arasında da ortak bir gümrük oluşturulmasına çalıştı. Nitekim bu çalışmalar sonunda 1819'dan 1836 yılına kadar ," Alman Gümrük Birliği" (Zollverein) büyük ölçüde gerçekleşti. Sağlanan bu ekonomik birlik, siyasi birliği de beraberinde getirecekti.
1848'e kadar geçen sürede Prusya dahil olmak üzere, Alman devletlerinde toplumsal talep neticesinde , anayasal yönetimler kuruldu. Bir yıl sonra 1849' da Frankfurt'ta toplanan Alman Meclisi, Prusya Kralı I.Friedrich Wilhelm'e İmparatorluk tacını sundu ise de Wilhelm, ülkesindeki ekonomik ve askeri sorunlar nedeniyle ve Avusturya'dan çekindiği için bu teklifi reddetti. Fakat, Almanya'nın kaderi 8 Ekim 1862'de Prens Otto von Bismarck'ın Almanya Başbakanı olmasıyla tamamen değişecekti.
1848'e kadar geçen sürede Prusya dahil olmak üzere, Alman devletlerinde toplumsal talep neticesinde , anayasal yönetimler kuruldu. Bir yıl sonra 1849' da Frankfurt'ta toplanan Alman Meclisi, Prusya Kralı I.Friedrich Wilhelm'e İmparatorluk tacını sundu ise de Wilhelm, ülkesindeki ekonomik ve askeri sorunlar nedeniyle ve Avusturya'dan çekindiği için bu teklifi reddetti. Fakat, Almanya'nın kaderi 8 Ekim 1862'de Prens Otto von Bismarck'ın Almanya Başbakanı olmasıyla tamamen değişecekti.
Yaşadığı döneme damgasını vuran ve Almanya'nın kuruluşunda büyük rol oynayan Bismarck, uzun zamandır hedeflenen birliği gerçekleştirmek için, "önce savaş, sonra barış" ile "sürekli düşmanlık ve dostluklar yoktur, sadece Almanya'nın çıkarı vardır." politikasıyla harekete geçti. Ona göre, Alman birliğini sağlamanın yolu sadece "demir ve kan" dan geçiyordu. Yani kendi güç ve kuvvetiyle savaşmaktan!.
Bismarck, amacına ulaşabilmek için, aslında bir Alman devleti olmakla beraber, içerisinde farklı ulusları da barındıran Avustuya'nın, kurulacak Almanya dışında kalması ve böylece Prusya'nın diğer Alman devletleri üzerinde nüfuzunun artmasıyla mümkün olacağını biliyordu. Fakat Avusturya ile yapılacak bir savaşta, Fransa ve İtalya'nın Prusya tarafında olması gerekiyor, ayrıca Rusya ve İngiltere'nin de tarafsız olması lazım geliyordu.
Bütün bu şartları Bismarck' a sağlayan olay ise 1863 Polonya Ayaklanması oldu. Daha fazla özgürlük için, Polonya milliyetçileri Rusya'ya karşı ayaklandılar. Aradığı fırsatı yakalayan Prusya, Rusya ile antlaşma yaparak, Polonya'ya destek vermeyeceğini hatta gerekirse Rusya'ya yardım edebileceğini bildirdi. İngiltere ise Polonya'nın bağımsızlığına karşıydı, çünkü Fransız nüfuzu altına girebilirdi. Ayrıca Avusturya ile birlikte , Fransız-Rus dostluğunu bozmak istiyordu. Bu ortamda Fransa'nın, Polonya tarafını tutmasıyla Fransa-Rusya yakınlığı sona erdi. Büyük devletler arasındaki bu rekabet ve uluslararası konjüktörü iyi değerlendirmek isteyen Bismarck, ordusunun gücünü denemek ve Avusturya'yı, Almanya dışına itmenin ilk adımını atmak üzere harekete geçti. Hedefinde Danimarka vardı.
Otto von Bismarck |
1848'den beri zaten gergin olan Danimarka-Prusya ilişkileri, Elbe dükalıkları adı verilen, Schleswing, Holstein ve Lauenburg dükalıklarının yönetimi üzerindeki anlaşmazlık sebebiyle savaşa dönüştü. Bu dükalıklardan Schleswing'i ilhak ettiğini açıklayan Danimarka'ya, Alman devletleri itiraz ettiler. Prusya'da bu devletleri destekledi. Bu vesileyle Prusya'nın nüfuzunun artacağını düşünen Avusturya da soruna karıştı. Prusya ile anlaşan Avusturya, sorunun çözümünde destek vereceğini bildirdi. Bismarck, bu öneriyi kabul etmekle birlikte, Elbe dükalıklarını Prusya'ya katmak ve Avusturya ile hesaplaşmak istiyordu. Sonuçta, Prusya ile Avusturya 19 Şubat 1864'te Danimarka'ya savaş ilan ettiler. İngiltere ise, Prusya'nın bu dükalıkları alarak denize çıkmasını ve güçlenmesini istemediğinden, Rusya ve Fransa'yı müdahale etmeye çağırdı. "Polonya Ayaklanması"nda Prusya'nın verdiği destek sebebiyle Rusya buna yanaşmadı. Fransa ise ,bu ayaklanmada Rusya karşısında yalnız bırakıldığı için destek vermedi. Neticede İngiltere, tek başına hareket etmeyi göze alamayınca, Damimarka ile savaşa tutuşan Bismarck, kısa sürede Danimarkalıları yendi. Viyana Antlaşması ile son bulan savaş neticesinde, Prusya ilerideki hesaplaşma için, birer yem olmak üzere dükalıkları Avusturya'ya verdi. Böylece Bismarck , satrancı andıran bu oyundaki ilk hamlesini başarıyla sonuçlandırmış oldu.
Bismarck ve 3.Napolyon |
Kısa sürede , bu dükalıkların yönetimi yüzünden iki devlet arasında sorunlar baş gösterdi ve Avusturya ile Prusya 14 Ağustos 1865'te "Gastein Anlaşması"nı imzaladılar. Fakat bu anlaşma iki devlet arasındaki sorunun çözümü için değil, birliğin kurulmasının önündeki engellerden Avusturya'ya karşı, askeri ve diplomatik hazırlığın tamamlanması için yapılmıştı. Bismarck, bu amaca binaen yapacağı mücadelede Avrupa devletlerinin yardım ve tarafsızlığını sağlamak üzere harekete geçti. İtalya'nın yardımıyla Avusturya'yı iki cephede savaşmaya zorlamak ve Fransa'nın tarafsızlığını elde etmek üzere, Fransa Kralı III.Napolyon ile görüştü ve istediklerini elde etti. Sıranın kendisine geleceğini hesap edemeyen Fransa, güçlenmekte olan Prusya'nın yapacağı savaşla, düşmanı olan iki Alman devletinin yıpranacağını ve bundan da karlı çıkacağını düşündüğünden tarafsız kalmayı kabul etti.
Ardından Bismarck, İtalya ile de anlaşarak, Venedik karşılığında savaşa ikna etti. Sonuçta Avusturya, iki cephede birden savaşmak zorunda kaldı. Daha önce değinilen sebeple, Rusya tarafsız kalırken, İngiltere de, Prusya'nın Orta Avrupa'da hareket etmemesinden ve doğu ile uğraşmasından memnun olarak, tarafsız kaldı.
Tüm bu hazırlıkların ardından Bismarck "Gastein Anlaşması"na uyulmadığını iddia ederek Avusturya'ya savaş açtı. İki cephede savaşan Avusturya'ya karşı kısa sürede üstünlük sağlayan Bismarck orduları 3 Temmuz 1866'da Sadowa(Königgraetz) Savaşı'nda Avusturya'yı yenilgiye uğrattı ve Viyana önlerine kadar geldi. Kral Wilhelm ve General Moltke'nin Viyana'yı işgal etmek istemesine karşı çıkan Bismarck, bu savaştan sonra Fransa'yla savaşacağı için, bir Alman devleti olan Avusturya'nın onurunu daha fazla zedelenmemesi ve Avrupa'daki dengelerin bozulmaması gerektiğini ifade ederek, şartları oldukça hafif olan bir anlaşma yapılması taraftarı olduğunu bildirdi. Bismarck'ın görüşleri kabul edilerek 23 Ağustos'ta Avusturya ve Prusya arasında "Prag Anlaşması" imzalandı. Anlaşmayla, Avusturya dışarda kalmak üzere, Almanya yeniden şekilleniyor, Elbe dükalıkları Prusya'ya geçiyor, Venedik, İtalya'ya bırakııyor ve Kuzey ve Güney olmak üzere, İki Alman Federasyonu kuruluyor ve Kuzey, Prusya başkanlığına geçiyordu. İkinci hamlesini de başarıyla gerçekleştiren Bismarck, Alman devletleri üzerinde gücünü artırdı ve birliğin karşısındaki en büyük engeli ortadan kaldırdı. Bu anlaşmayla "Kuzey Almanya Konfederasyonu"nu kuran Almanya, ulusal birliğin yarısını gerçekleştirmiş oluyor ve karşısında bir tek engel kalıyordu Fransa !
Ortaya çıkan bu sonuçla, Fransa yaptığı hatanın farkına vararak güçlü bir Alman devletinin kurulduğunu gördü. Avrupa'da kendisine rakip olarak ortaya çıkan Almanya'ya karşı çalışmaya başlayan III.Napolyon savaş hazırlığına girişti. Bunun yanında diplomatik olarak da destek arayan Fransa, istediğini elde edemedi. Buna karşın Prusya, büyük devletlerin tarafsızlıklarını elde etmeyi, bu savaş öncesinde de başardı. 1868'de İspanya Krallık seçimlerinde, Prusya'nın etkin olmak istemesi sebebiyle, güneyden de kuşatılacağını düşünen Fransa, 19 Temmuz 1870'te Prusya'ya savaş ilan etti. Başından itibaren Prusya'nın üstünlüğüyle devam eden savaş, 1 Eylül 1870'te "Sedan Meydan Muharebesi"yle Fransızların kesin yenilgisiyle sonuçlandı ve III.Napolyon 80.000 kişlik ordusuyla esir düştü. Prusya ordusu, Fransa'ya girerek, Paris'i işgal etti.10 Mayıs 1871 'de Frankfurt'ta yapılan barış anlaşması ile Bismarck, Fransa'nın Avrupa'daki üstünlüğüne son verdi ve birlik yolundaki tüm engelleri ortadan kaldırmış oldu. 18 Ocak 1871 Versailles Sarayı'nda I.Wilhelm'e, 22 yıl sonra tekrar sunulan Alman İmparatorluk tacı törenle giydirildi ve Alman Ulusal Birliği resmen kuruldu. Böylece Bismarck, üç adımda diplomatik ve askeri başarılarla Almanya'nın birliğini gerçekleştirdi ve eserini tamamlamış oldu.
KAYNAKLAR: Fahir Armaoğlu, 19.yy Siyasi Tarihi (1789-1914), Ankara, TTK, 2003
Rifat Uçarol, Siyasi Tarih,Der yay. İstanbul,2008
Otto von Bismarck,(Çev.N.Akipek), Düşünceler ve Hatıralar,c.1, İstanbul,1965
Herman Pinnow,(Çev.F.Baldaş), Almanya Tarihi, c.2, İstanbul, 1940
Bu sayfaya link ver !
0 yorum:
Bu sayfada bir iz bırakın, yorum yapın !