Agamemnon
İngiliz donanmasına ait olan Agamemnon Zırhlısı'nda Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmıştı.
Peki Agamemnon adı nereden gelir ?
Agamemnon, Yunan Mythos’ unda tektir, eşsiz bir tiptir. Yalnız İlyada’ da değil, efsaneler boyunca onun simgelediği kavramı onun kadar etkin ve belirgin niteliklerle canlandıran başka bir kişi yoktur.
Agamemnon kraldır, krallar kralıdır, her biri bir bölgenin yönetimini elinde tutan birçok derebeylerinin başında, onları ordularıyla bir likte yöneten başkomutandır. Buyruğuna tek sınır, bölgesel kralların toplantısında çizilir, bu kurultay da da başlıca kural danışmadır. Yunan Mythos’ u tanrılar tanrısı Zeus’ un üs tünde, ondan üstün bir güç bulunduğunu gös terdiği gibi, krallar kralı Agamemnon’ un kişi liğinde de krallığın hem erdemlerini, hem de eksik ve zayıf yönlerini önümüze serer.
Bu bakımdan destana olduğu kadar, tragedyaya da esin konusu olmuştur Agamemnon. İlyada’ nın üçüncü bölümünde Helene surla rın üstüne dizilmiş, savaş alanına bakan Troyalı ihtiyarlara en başta eski eniştesi Agamemnon’ u “Hem iyi bir kral, hem güçlü bir savaşçı” olarak tanıtır.
Agamemnon’ un kral lık yetkisi Zeus’ tan gelmiştir. Homeros onun asasının, kral değneğinin tarihçesini çizerken, soyunu Pelops’ a kadar götü rür, başka bir efsane koluna göre Agamemnon’un ilk atası Tantalos’ tu. İlyada’ da Pelops oğullarının kan davasından söz edilmez, krallık normal yoldan Pelops’ tan Atreus’ a, Atreus’ tan Thyestes’ e ve ondan Agamemnon’ a aktarılır.
Atreus ile Thyestes arasındaki kardeş düşmanlığı ve onun sonucunda işlenen korkunç suçlar daha çok tragedyaya konu olmuştur Atreus. Ama destan Agamemnon’ u bir krala özgü bütün nitelikle riyle canlandırır. Bu kral portresi üstünde durmaya değer. İlyada’ nın konusu, Agamemnori ile Akhilleııs arasındaki kavga Agamemnon yüzünden kopar. Ve bu kavgada krallar kralının tutu mu, karakteri ve kişiliği bütün açıklığıyla ortaya serilir. Agamemnon kraldır ve her kral gidi kendi çıkarını, istek ve buyruklarını emrindeki insanlannkinden üstün görmekte ve bu İnanışa göre davranmaktadır. Tutsağı Khrysels’ i geri vermek istememesi, vermek zorun da kalınca Akhilleus’ unkini almakta hiçbir sa kınca görmemesi kavganın asıl nedenidir. Bu olayda karşısına çıkan kim olursa olsun pay lar, tersler, hiçe sayar.
Kalktı hırsla gücü yaygın Agamemnon, yiğit Atreus oğlu, kapkara bir öfkeyle doluydu yüreği, yanıyordu iki gözü yalım yalım…Apollon’ un Akha’ lara gönderdiği salgının nedenini bilen Kalkhas, bu öfke karşısında çekinir gerçeği söylemeye yeltendiğinde: Kızdıracağım biliyorum Akha’ ların saydığı adamı, o adamın bütün Argos’ lulara her yerde sözü geçer. Kral azgın olur kızınca ayak takımından birine, bir zaman öfkesini yenerse de, unutamaz kinini, dışarı vurana dek taşır yüreğinde onu. Ama Agamemnon ne Kalkhas’ ı dinler, ne de onun sözlerine uyulmasını salık veren Akhilleus’ u, bildiğini yapar. Bu davranışı tepki uyandırır. Tepkinin, yalnız kavgaya tutuştuğu Akhilleus’ tan gelmemesi, ordunun alt tabakasını simgeleyen bir askerin de kralı en ağır sözlerle kınaması dikkati çeker. Halkın yöne ticisini eleştirmesi dünya yazınında ilk kez gö rülmektedir burada. Bu eleştiri Akhilleus’un ağzından şöyle dile gelir.
“Ey doymak bilmek adam… Seni gidi edep siz, çıkarma düşkün yürek… Seni şarap fıçısı,seni it gözlü, seni geyik yürekli… Halkını kemiren bir kralsın sen“
Ama yiğidin sözlerinden daha da şaşırtıcıdır Thersites’ in, halktan bir adamın kralı kına ması gibi. Bu eleştiri yalnız kralı degil, feodal Akha düzeninin tümünü kapsamakta dır. Gene mi bir fisteğin var, Atreus oğlu, Barakaların tunçla, kadınla dolu. Bir şehri alır almaz biz Akhalaronları sana verdiydik ilk peşin. Bir de altın mı istiyor canın şimdi? Tutup getirelim Troya’ ya Mardan birini, gelsin babası kurtulmalık versin sana, altınla versin sana, öyle mi? Taze bir kadın mı istiyorsun yoksa, düşüp kalkmaya, bütün gözlerden uzakta, kapatmaya kendine? Başbuğsun, yakışık almaz Akha oğullarını yıkıma sürüklemen. Size diyorum Akha oğulları, hey, Akha oğulları denmez size artık, Akha kadınları demeli, sizi aşağılık herifler sizi, hadi yurda dönelim gemilerimizle, tek başına bırakalım Troya’ da onu, otursun onur payının üstüne. Yardım etmeyelim de görsün sonunu.
Saygısızlık etti Akhllleus’ a, en üstün yiğidimize, aldı onur payını, yoksun bıraktı onu. Akhilleus’ un içinde büyük bir kin yok gene de; hem gevşek davranmasaydı sana, Atreus oğlu, bu senin son küfrün olurdu ona. Bu sorunu Akha ordusunun nasıl çözümle diği de ilginçtir. Athena’ nın verdiği esinle…
Odysseus sıraları dolaşıp şöyle yatıştırır herkesi.
..bilemezsin Atreus oğlunun niyeti ne?
Akha oğullarını yokluyor şimdi o, ama ezecek yakında başlarını…Öfkelenip de Akha’l ara yıkım getirmesin sakın, Zeus’ un beslediği kralların amansızdır öfkesi…daha güçlüdür onlar senden. Sense savaştan anlamaz korkağın birisin. Ne kurultayda geçer sözün, ne savaşta geçer. Hem biz burada hepimiz kral değiliz ki. Her taraftan bir ses çıkarsa iyi olmaz, bir tek baş olmalı, bir tek kral. Kurnaz Kronis oğlu şu değnekle bütün yetkileri size krallık etsin diye verdi Agamemnon’ la
….Agamemnon gene de bir zorba olarak gös terilmez ilyada’ da, aslında talihsiz bir adamdır: Akhilleus’ u kırdığına bin pişman olur, ba rışmak için ödün vermeye razıdır. Yiğidin olumsuz tepkisiyle karşılaştıktan sonra, bir daha aynı uysallığı gösterir ve özür dileyerek barışır (İl. XIX, 85 vd.). Her davranışında sanki bir sakarlık vardır Agamemnon’ un: Aulis’ te avlanırken Artemis’ i kızdırması, bu yüzden kızı İphigeneia’ yı kurban etmek zorunda kalışı bu kralın hatalarını ne kadar pahalıya ödediğini gösterir. Karısının ve onun âşığı olan kendi amca oglunun elinden öldürülmesi bile aynı yarı komik, yarı trajik kaderin belirtisidir. İlyada onun kahramanlıkları ve öldürdüğü Troyalı yiğitlerin adıyla doludur, ama Aga memnon burada da tam başarılı değildir, ne savaşta bir Akhilleus ya da bir Aias olabilir, ne de kurultayda bir Nestor ya da Odysseus gibi üstün bir akıl gösterebilir. Onun kişiliğin de Homeros ve yolunu izleyen bütün ozanlar krallık kurumunun kusur ve eksikliklerini ortaya sermek istemişlerdir sanki.
Kaynak: Mitoloji Sözlüğü
Bu sayfaya link ver !
agamemnon ayrıca bir zırhlının da adıdır bu zırhlıda sanırım lozan antlaşması imzalanmıştır
YanıtlaSilİngiliz donanmasına ait olan Agamemnon Zırhlısı'nda Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmıştı.
YanıtlaSilCurchill'in emri ile Osmanlı Devlet'i ile imzalanacak olan Mondros Ateşkes Anlaşması Limni adasının Mondros Limanında Agamemnon zırhlısında imzalanmıştır. Osmanlı Devlet'i adına Rauf Orbay katılmıştır. İtilaf devleri adına ise Amiral Arthur Gough-Calthorpe katılmıştır. Rauf bey Agamemnon zırhlısından ite kaka içeri alınmış bir oda da Amiral Arthur tarafından önüne atılan Mondros Ateşkesinin şartlarını okumasına izin verilmeden imzalatılmıştır. Şunu da belirtmek gerekir.. Bu odada bir masa ve bir sandalye bulunmaktaydı.. O sandalyeye ise Amiral Arthur oturmaktaydı.. Rauf Orbay ise ayakta önüne atılan bir ateşkesi imzalamak durumunda bırakılmıştı.. Bunlar bilinmesi gereken şeyler arkadaşlar sizde araştırın ve benim yanlışlarım varsa giderin.. Osmanlı devleti o kadar haince parçalanmış ki bu olayda da bunu rahatça görebiliyoruz.. Lütfen tarihinizi araştırın ve doğrulara erişmeye çalışın.. Ve şunu asla unutmayın düşman pusuda beklemekte arkadaşlar !!
YanıtlaSil