Osmanlı devleti bütçe açıkları yaşadığında açığı kapatmak için iltizam usulüyle vergi toplama yoluna gider ya da mültezimlerden borçlanırdı. Dış borçlanmaya sıcak bakmazdı. Ancak 19.yydan itibaren bu iç kaynakların yeterli olmaması yabancı kaynaklardan borçlanmayı da beraberinde getirdi. İlk borçlanmalar Galata Borsası olarak ifade edilen Galata’da ikamet eden Venedik ve Cenovalı Latin kökenli Avrupalı sarraflardan (bunlara levanten de denilmektedir) gerçekleştirildi.
Ancak devletin bütçe açıklarının genişlemesi, yabancı ülkelerle ticari ilişkilerin artmaya başlaması Galata Bankerlerini yetersiz hale getirecek ve bu sebeple ilk bankaların kurulması çalışmalarına başlanılacaktı. İlk olarak banka kurma girişimi 1836 yılında İngiltere tarafından başlatıldı. İngilizlerin girişimini Fransızlar ve İsveçlilerin girişimleri takip etti. Fakat bunlar hükümetten izin alamadığı için kurulamadı.
Bank-ı Dersaadet
Osmanlı devletinde koordineli bir para politikasının yokluğu, bankacılık ve diğer benzeri kurumların bulunmayışı ekonominin önemli güçlüklerle karşılaşmasına sebep oluyordu. Altın liranın değerini sabit tutmak, döviz kuru paritesini sabit tutmak, Kaimenin ( kağıt paranın ) devalüasyonunu önlemek, kısacası ekonomiyi istikrarlı bir konuma getirmek amacıyla 1844 yılında para reformları gerçekleştirildi. Bu politikaların uygulanabilmesi için ise 1856 ve sonrasında modern bankacılık kurumu oluşturulmaya başladı.
Bu hedeflerle Osmanlı devletinde ilk banka, hükümetin himayesinde 1847 yılında Jacques Alléon, Manolaki Baltazzi adlı iki Galata bankeri tarafından Bank-ı Dersaadet-İstanbul Bankası (Banque de aConstantinople), adıyla kuruldu. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk defa dış ödemeleri düzenleme işlevini üstlenen bir banka kurulmuş oldu.
Osmanlı devletinde banka kurma girişimlerinden bir diğeri ise 1853-1856 Kırım savaşı sırasında yaşanan mali sıkıntıların ardından geldi. Osmanlı devleti ilk dış borçlanmasını bu savaş süresince yapmak zorunda kalmıştı. Osmanlı devleti 4 Ağustos 1854 tarihinde 5 milyon sterlin,24 Ağustos 1854 tarihinde 3 milyon 3 yüz bin sterlinlik,yine arkasından 27 Haziran 1855 tarihinde 5 milyon 5 yüz bin sterlinlik borç almak zorunda kaldı. Bu durum kredi ve borçlanma işlerini, girişimlerini yürütecek geniş imtiyazlara sahip bir devlet bankasının kurulmasını da beraberinde getirdi.
Osmanlı Bankası
Yaklaşık bir yıl süren çalışmaların sonunda 1856 yılında İngiliz diplomat Layard başkanlığında her biri 20’şer sterlin değerinde 25 bin hisseden oluşmak üzere kuruluş sermayesi 500 bin sterlin olan merkezi Londra’da olacak The Ottoman Bank (Osmanlı Bankası) kuruldu. Osmanlı Bankası Londra merkez ofisinin açılışından on gün sonra 13 Haziran 1856 tarihinde İstanbul’da halka kapılarını açtı.
Ancak Osmanlı Bankası (The Ottoman Bank) beklenen başarıyı sağlayamadı. 1860’lardan itibaren yeni bir devlet bankası kurulması çalışmaları başladı. Başta Osmanlı Bankasının ortakları, Galata bankerleri ve bir çok yabancı sermayedar Osmanlı hükümetine çok sayıda ulusal banka projesi getirdi. Hükümet kurulacak bankanın kendisi ile hissedarlar arasında ortak bir idareyi isterken banka kurmak isteyenler kontrolün kendi kurucularında olmasını istiyorlardı.
Bank-ı Şahane-i Osmani
Bu gelişmelerin ardından Osmanlı Bankası’nın (TheOttoman Bank) hissedarları ile Fransız sermayedarların oluşturduğu grup 1862 yılında Paris’te bir anlaşma yaptı. Böylece 1856’dan beri gerçekleştirilmeye çalışılan devlet bankası imtiyazı olan ulusal bir banka kurma yolunda önemli bir adım atılmış oldu. 7 yıldır faaliyette bulunan Osmanlı Bankası (Ottoman Bank) 1863 yılında tasfiye edilerek Osmanlı hükümetinin de katılımı ile Bank-ı Şahane-i Osmani olarak yeni bir banka haline getirildi. Kuruluş anlaşmasının Sultan Abdülaziz tarafından gecikmeksizin onaylanması ile Banka resmen kurulmuş oldu.
Bankanın imtiyaz sözleşmesinde dikkat çeken bazı maddeler şunlardı :
-Banka bir,devlet bankası’dır. Osmanlı Bankası’ ismi ile anılacaktır (Madde 1).
-Banka tüm işlemlerinde Osmanlı hukukuna tabidir (Madde 2).
-Osmanlı Devleti banka üzerindeki hukuki teftişini görevlendireceği bir nazır (bakan) tarafından yürütecektir (Madde 3).
Böylece İngiliz ve Fransız ortaklığı şeklinde, Osmanlı hukukuna tabi,idaresi ve denetimi Londra ve Paris’teki büroların yönetiminde olan bu yeni banka bir devlet bankası olarak 30 yıl süre ile banknot basma imtiyazı ve tekeline sahip şekilde faaliyete geçti. Bankanın faaliyetlerinde önemli bir dönüm noktası ise 1875 yılında padişah fermanı ile devletin mali durumuna ilişkin gelişmeleri izlemek, bütçeyi,devletin gelir ve giderlerini kontrol etmek yetkisinin verilmesi oldu.
Bank-ı Şahane-i Osmani uzunca bir süre bir devlet bankası ve devlete borç veren bir hazine gibi faaliyette bulunan, Osmanlı devletinde altyapı ile çok sayıda yatırımların finansmanına katılmış bir ticaret bankası işlevini gördü. Tam yetkili bir devlet bankasına sahip hale gelen Osmanlı hükümeti devletin gelir-gider dengesini,kredi işlemlerini,dış borçlanmaları ve ödemelerini yapacak güvenilir bir aracı kuruma sahip oldu.
Osmanlı Şahane Bankası (Imperial Ottoman Bank) 1863’den 1924’e kadar faaliyet gösterdi. I.Dünya savaşı bankanın faaliyetlerinde olumsuz etkiler yaptı. Bankanın İngiliz ve Fransız ortaklığında olması bankanın düşman bir kuruluş algılanmasını yol açtı. Savaş sürecinde Fransız ve İngiliz banka müdürleri görevlerini bıraktılar, hükümet ise bankanın banknot ihraç etme imtiyazını kaldırdı.
Cumhuriyet dönemine gelindiğinde de bankanın faaliyetleri devam etti. Bankanın ismi Osmanlı Bankası olarak değiştirildi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının kuruluşuna kadar devlet bankası olarak hazine işlemlerini sürdürmeye devam etti.
Kaynaklar : Biltekin Özdemir,Osmanlı Devleti Dış Borçları
Edhem,Eldem,Osmanlı Bankası Tarihi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder