Yazınızı gönderin yayınlayalım.

.gir .keşfet .paylaş

Doğu Anadolu'ya İlk Selçuklu Akını

Pin It
Türkler'in Anadolu'ya tarihi kayıtlarla sabit ilk girişi; 395-396 yıllarında, Hun Türkleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten itibaren, Ağaçeri, Sabir, Hazar ve Selçuklu Türkleri, Anadolu'ya ardı-arkası kesilmeyen akınlar düzenlemiştir. Bu akınların bir kısmı;  istila, tahrip ve yağma amacı gütmüştür. Hun, Hazar ve Selçuklu Türkleri'nin akınlarını, bu türden saymak gerekmiştir. Bu akınların bir kısmı da; bölgedeki ortak düşmana karşı ittifak amacı gütmüştür. Sabir Türkleri'nin Bizans İmparatorluğu'na karşı gerçekleştirdiği Sabir-Sasani ittifakını, bu türden saymak gerekmiştir. İstila, tahrip ve yağma amacı güden akınlardan yurt kurma amacına yönelen bir süreç ise; Selçuklu Türkleri'nin düzenledikleri akınlarda gözlenmiştir. Bu süreci başlatan da Büyük Selçuklu Komutanı Çağrı  Bey olmuştur.

Yazar: Atilla BALIBEY

Doğu Anadolu'ya İlk Selçuklu Akını



Anadolu'ya Selçuklu akınları; Çağrı bey'in meşhur keşif akınıyla başlamıştır (1). Selçuklu hakimiyeti kurulmadan önce; Selçuklu ailesi, Maveraünnehir'de, Gazneli ve Karahanlı devletlerinin baskılarına rağmen, hayatlarını sürdürmüştür (2). Selçuklu ailesinin maiyetindeki Türkmenler; yersizlik sebebiyle, oldukça sıkıntı çekmiştir (3). Baskıların giderek artması; Selçuklular'a yeni bir yurt arama ve edinme zorunluluğunu da gündeme getirmiştir (4). İçinde bulundukları şartları müzakere etmek için toplantı yapan Selçuklular (5); vaktiyle soydaşlarının Bizanslılar'la mücadele içinde bulundukları Anadolu'ya, ileride yurt edinme amacıyla, bir keşif akını yapılması kararını vermiştir (6).

Selçuklular; bu akın sayesinde, düşmanlarının tecavüzünden kurtulmayı, kendilerini muvakkat bir süre için emniyet altına almayı, manevi nüfuzlarını yükseltmeyi ve servetlerini arttırmayı da planlamıştır (7). Tuğrul Bey, taarruzdan uzak sahralara çekilirken; ağabeyi Çağrı Bey, 3.000 kişilik bir süvari kuvvetinin başında, Maveraünnehir'den batı istikametinde, Anadolu'ya doğru hareket etmiştir (8). Çağrı Bey; 1015 yılında, Gazneli yönetiminde bulunan Horasan'ı, daha önceleri buraya yerleşmiş olan ve kendisine katılan Türkmenler'le, Horasan Valisi Arslan Cazib'in takibine rağmen, adeta bir yıldırım hızıyla geçip, Acem Irak'ına (Zağanos Dağları'nın doğu bölgesine) girmeyi başarmıştır. Bu bölgede pek fazla durmayan Çağrı Bey; Azerbaycan'a hareket etmiştir (9).






Çağrı Bey; 1018 yılında (10), Azerbaycan'dan da yanına aldığı 6-7.000 kişilik bir kuvvetle, Van Havzası'ndaki Vaspuragan Ermeni Prensliği'nin topraklarına girmiştir (11). Bu kuvvetler; Vaspuragan Ermeni Prensliği çiftçilerinin önlerinden hızla geçip giden ve o zamana kadar hiç görmedikleri garip atlılar olmuştur! (12). Çağdaş Ermeni Müellifi Urfalı Mathieu: "Bugüne kadar asla bir Türk süvarisi görmeyen Ermeniler şaşırmışlardı. Uzun saç örgüleri, ok ve yaydan ibaret silahları olan bu Türk süvarilerini, hayretle seyretmişlerdi." ifadesi ile, ilk Selçuklu akınını tasvir etmiştir (13). Vaspuragan Ermeni Prensliği; Bizans İmparatorluğu egemenliğindeki -geniş otlak ve yaylaların bulunduğu, yaşam ve üretim biçimleri için elverişli bir iklime sahip-  güzel bir ülke olmuştur. Çağrı Bey'in idaresindeki bu Selçuklu keşif kolu ile Bizans garnizonları arasında, çarpışmalar meydana gelmiştir (14).


Bu bölgedeki bazı kaleleri zapteden Çağrı Bey; Van kalesi gibi sarp ve müstahkem bölgeler hariç, bütün havaliyi istila etmiştir (15). Selçuklu tazyikinden dolayı; Vaspuragan Ermeni Prensi Senekherim idaresindeki Ermeniler, yurtlarını terk ederek, Orta Anadolu'ya gitmiştir (16). Müteakıben kuzeye Nahçıvan havalisine yönelen Çağrı Bey; Gürcü kuvvetleri savaşa cesaret edemeyerek çekildikleri için, askeri cevalanlarda bulunmuştur. Daha kuzeyde kendisini durdurmak isteyen Ani Krallığı'nın Bıcnı Kalesi Kumandanı Vasak Pahlavuni'nin kalabalık ordusunu, tatbik ettiği bozkır usulü savaş sayesinde mağlup etmiştir (17). Ermeni Prensi Vasak Pahlavuni; 1021 yılındaki bu Selçuklu savaşında ölmüştür (18).

Ermeni ve Gürcü memleketlerinde bir süre kalan (19) Çağrı Bey; 1021 yılında, Maveraünnehir'e, Tuğrul Bey'in yanına dönmüştür (20). Çağrı Bey'in Horasan'dan bu geçişine, Gazneli kuvvetleri engel olamamıştır (21). Horasan'a girince kuvvetlerini sağa-sola dağıtan Çağrı Bey; tüccar kılığına girerek, Maveraünnehir'e geçmiştir (22). Doğu Anadolu Seferi başarılı olmuştur (23). Beçni (Bıcnı) Duvin, Nik, Nahçıvan ve Vaspuragan'a tevcih edilen Selçuklu hücumu, coğrafi mekan olarak geniş bir alanı tesir altında bırakmıştır (24). Bu suretle; ileride harekat yapmayı tasarladığı araziyi iyi tanıyan ve komşu devletin askeri gücünü değerlendiren (25) Çağrı Bey; Doğu Anadolu'da pek kuvvet sahibi krallar ve hükümetler bulunmadığını öğrenmiştir (26).

Doğu Anadolu'daki hayat şartlarını ve iklimi uygun bulmuştur (27). Çağrı Bey, kardeşi Tuğrul Bey'e bu akının hikayelerini ve intibalarını anlatırken, Bizanslılar'ı kastederek: "Bu ülkede bize karşı koyabilecek kimseye rastlamadım. Biz buradakilerin (Horasan ve Maveraünnehir'dekilerin) hakkından gelemiyoruz, fakat keşfetmiş olduğum Anadolu'ya gidebiliriz." demiştir. Böylece; her taraftan sıkıştırılan ve yurtsuz kalan Selçuklu beylerine, müstakbel "Türk Vatanı"nın keşfedildiğini bildirmiştir ve Anadolu'nun fethi lüzumunu işaret etmiştir (28). Çağrı Bey'in bu sözlerini; daha sonra, Afşin, Kutalmış ve diğer Türkmen beyleri de onaylamıştır (29).

Selçuklu tarihçilerine göre; Çağrı Bey'in gerçekleştirdiği bu akın "ilk keşif akını" olmuştur (30). Çağrı Bey'in Doğu Anadolu akını; komşu Türk devletleri ile mücadele halinde olan Selçuklular'ın, prestjini büsbütün arttırmıştır (31). Artan prestijleri ve servetleri dolayısıyla, kendilerine yeni iltihaklar vaki olmuştur (32). Ve Türkmenler; Çağrı ve Tuğrul beylerin etrafında toplanmaya başlamıştır (33). Çağrı Bey'in Doğu Anadolu akını; 1018 yılında gerçekleşmiştir. Bununla birlikte; bu akın, Claude Cahen'e göre 1029 yılında, Urfalı Mathieu'e göre 1018 yılında, Aristages'e göre 1016 yılında yapılmıştır. Erkeni takvimi ise; Anadolu akınıyla ilgili olarak, 17 Mart 1018 tarihini vermiştir (34).


Selçuklular'a Azerbaycan ve Anadolu yolunun açılması; Çağrı Bey'in hem gaza hem de keşif maiyetindeki bu akınından, yirmi iki yıl sonra mümkün olmuştur. 1040 yılında, Çağrı ve Tuğrul beylerin kumandasındaki Selçuklu ordusunun Dandanakan'da Gazneli ordusunu perişen etmesi ile, Ön Asya ve Anadolu'nun yolu artık Selçuklular'a açılmıştır. Çünkü; bu zafere kadar, bütün İran ülkesini elinde bulunduran Gazneli Devleti, gaza için bile olsa, Selçuklu Türkleri'nin Anadolu'ya hükmeden Bizanslılar üzerine akın yapmalarına engel teşkil etmiştir. Nitekim; Dandanakan Zaferi'nden sonra, Türkmen oymakları kitleler halinde, gittikçe artan dalgalar misali, Sir Derya ve Maveraünnehir ülkelerini boşaltarak, ağırlık merkezi Azerbaycan ve Doğu Anadolu'ya yönelen bir istikamette Ön Asya'ya girmiştir (35).


Sonuç


Anadolu; Çağrı Bey'in düzenlediği bu keşif akınından sonra, Selçuklu şehzadelerinin ve Türkmen beylerinin düzenledikleri akınlara sahne olmuştur. Sultan Tuğrul ve Sultan Alparslan zamanında yapılan akınlara karşı koyan Bizans generalleri ve Ermeni prensleri mağlup edilmiştir. Çağrı Bey'in ilk keşif akını ile başlayan süreç, Sultan Alparslan zamanında kazanılan Malazgirt Zaferi ile meyvelerini vermiştir. Sultan Alparslan Malazgirt Zaferi'ni takiben, Selçuklu şehzadelerini ve Türkmen beylerini Anadolu'yu fetihle görevlendirmiştir. Yapılan akınlara kesif Türkmen göçleri de eklenince, Anadolu'ya Türk Yerleşmesi ve Anadolu'nun bir Türk Vatanı olması süreci tamamlanmıştır. Sultan Melikşah zamanında da Anadolu'da ilk Türk Devleti kurulmuştur.



DİPNOTLAR:
..............................



(1)     Erdoğan MERÇİL, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, TTK Yayınları, Ankara 1993, S:49.

(2)     Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.

(3)     Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963, S: 32.

(4)     Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.
(5)     Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963, S: 32.
(6)     Ali SEVİM-Yaşar YÜCEL, Türkiye Tarihi -Fetih Selçuklu ve Beylikler Dönemi-, TTK Yayınları, Ankara 1989, S:31.



(7)     Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963, S: 32.
(8)     İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.
(9)     Ali SEVİM, Anadolu'nun Fethi -Selçuklular Dönemi-, TTK Yayınları, Ankara 1993, S:39-40.

(10)    İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.

(11)    Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.
(12)    Ersal YAVİ, Doğu Anadolu Ve Erzincan, Erzincan Valiliği İl Özel İdaresi Yayınları, Ankara 1994, S:30.
(13)    Osman TURAN, Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996, S:14.
(14)    Ersal YAVİ, Doğu Anadolu Ve Erzincan, Erzincan Valiliği İl Özel İdaresi Yayınları, Ankara 1994, S:30.

(15)         Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.
(16)         İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.
(17)    İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.

(18)    Mehlika Aktok KAŞGARLI, Kilikya Tabi Ermeni Baronluğu Tarihi, Kök Yayınları, Ankara 1990, S:88.

(19)    İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.
(20)    İsmet ALPASLAN, Ağrı -Anadolu'nun Giriş Kapısı-, TKAE Yayınları, Ankara 1994, S:34
(21)    İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972, S:16.
(22)    Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963, S: 33.
(23)    Mehmet Altay KÖYMEN, Tuğrul Bey Ve Zamanı, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1976, S:3
(24)    Enver KONUKÇU, "Selçuklular'ın DoğuAnadolu'daki Yerleşim Politikası" 1.-2.Milli Selçuklu Kültür Ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya 1993, S:144.
(25)    Büyük Türk Askerleri, Genel Kurmay Askeri Tarih Ve Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 1981, S:8.
(26)    Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.

(27)    İsmet ALPASLAN, Ağrı -Anadolu'nun Giriş Kapısı-, TKAE Yayınları, Ankara 1994, S:34.
(28)    Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992, S:36.
(29)    Osman TURAN, Selçuklular Tarihi Ve Türk-İslam Medeniyeti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1998, S:91.

(30)    Enver KONUKÇU, "Selçuklular'ın Doğu Anadolu'daki Yerleşim Politikası" 1.-2.Milli Selçuklu Kültür Ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya 1993, S:144.

(31)    İsmet ALPASLAN, Ağrı -Anadolu'nun Giriş Kapısı-, TKAE Yayınları, Ankara 1994, S:34.
(32)    Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963, S: 33.
(33)    Osman TURAN, Selçuklular Tarihi Ve Türk-İslam Medeniyeti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1998, S:91.
(34)    Mehlika Aktok KAŞGARLI, Kilikya Tabi Ermeni Baronluğu Tarihi, Kök Yayınları, Ankara 1990, S:88.

(35)    Mustafa KAFALI, Anadolu'nun Fethi Ve Türkleşmesi, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara 1997, S:2-3.
.....................................




KAYNAKLAR


Ali SEVİM, Anadolu'nun Fethi -Selçuklular Dönemi-, TTK Yayınları, Ankara 1993.

Ali SEVİM-Yaşar YÜCEL, Türkiye Tarihi -Fetih Selçuklu ve Beylikler Dönemi-, TTK Yayınları, Ankara 1989.

Büyük Türk Askerleri, Genel Kurmay Askeri Tarih Ve Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 1981.
Erdoğan MERÇİL, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, TTK Yayınları, Ankara 1993, S:49.
Enver KONUKÇU, "Selçuklular'ın DoğuAnadolu'daki Yerleşim Politikası" 1.-2.Milli Selçuklu Kültür Ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya 1993.
Ersal YAVİ, Doğu Anadolu Ve Erzincan, Erzincan Valiliği İl Özel İdaresi Yayınları, Ankara 1994.
İbrahim KAFESOĞLU, Selçuklu Tarihi, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Kültür Yayınları, İstanbul 1972.
İsmet ALPASLAN, Ağrı -Anadolu'nun Giriş Kapısı-, TKAE Yayınları, Ankara 1994.
Osman TURAN, Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996.
Osman TURAN, Selçuklular Tarihi Ve Türk-İslam Medeniyeti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1998.
Mehlika Aktok KAŞGARLI, Kilikya Tabi Ermeni Baronluğu Tarihi, Kök Yayınları, Ankara 1990.
Mehmet Altay KÖYMEN, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1963.
Mehmet Altay KÖYMEN, Tuğrul Bey Ve Zamanı, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1976.
Muhammet Beşir AŞAN, Elazığ Tunceli Ve Bingöl İllerinde Türk İskan İzleri (11.-13. Yüzyıllar), TKAE Yayınları, Ankara 1992.
Mustafa KAFALI, Anadolu'nun Fethi Ve Türkleşmesi, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, Ankara 1997.

Bu sayfaya link ver !

1 yorum: