Yazınızı gönderin yayınlayalım.

.gir .keşfet .paylaş

98 yıl önce Osmanlı'nın havasahasını koruma tedbiri

Pin It


Havacılık alanında başlayan çalışmalar, günümüzdeki modern ve ileri teknolojiye sahip olan havacılığın ilk temeli olarak kabul edilen, 17 Aralık 1903 tarihinde Wilbur ve Orwille Wright kardeşlerin ilk motorlu uçağı sembolik anlamda da olsa havalandırmayı başarmalarıyla birlikte büyük bir hız kazanmıştı. Bu gelişmeye paralel olarak da, uluslar arası hava sahalarında seyahat eden uçak ve balonların sayısı da geçmiş yıllara nazaran epey artmıştı. Söz konusu uçak ve balonlar Osmanlı Devleti’nin de hava sahasını kullanmışlar ve kim zamanda casusluk amacıyla Osmanlı semalarında turlamışlardı. Öte yandan, Osmanlı hava sahasını kullanan bazı hava araçları da çeşitli kazalarla yere çakılmışlardı. Bu tehlikenin farkında olan Osmanlı Devleti ise, bu soruna bir çare olacağını düşünerek 6 Haziran 1914 tarihinde bir nizamnameyi uygulamaya koymuştu. 

“Dönemin iktidarı İttihat ve Terakki hükümetinin uygulamaya koyduğu bu nizamnameyle, uçak ve balonların geçebilecekleri ve geçmelerinin yasaklandığı hava sahaları tespit edilmişti. Hazırlanan bu nizamname aynı zamanda ülkemizde hava sahalarını belirmeye yönelik ilk örneği teşkil etmişti. Nizamnamenin yanısıra, uçak ve balonların geçmelerinin yasaklandığı hava sahasını gösteren bir de harita hazırlanmış ve elçilikler aracılığıyla yabancı ülkelere gönderilmişti”. 

Havacılık tarihimizde önemli bir yere sahip olan ve bir takım kuralları ihtiva eden bu nizamname; “Boğazlar dâhil olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Avrupa toprakları, Enez’den başlayarak Koyun Adası’na kadar Anadolu sahili, içeri doğru gidildiğinde Koyun Adası’ndan başlayarak Aydın, Manisa, Soma, Bilecik, Adapazarı, Sakarya hattının, Keskin, Gümüşhane, Şarkikarahisar, Divriği, Hınıs, Hasankale hattının ve Adana, Maraş, Antep, Kilis Adana hattının” üzerine isabet eden hava sahalarını yasak bölgeler olarak ilan etmişti. 

Bir süre yürürlükte kalan bu nizamname, maalesef Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yer yer akamete uğramış ve devlet, nizamnameyi yürütme hususunda pek çok zorlukla karşılaşmıştı. Nitekim Osmanlı Devleti, Almanya safında yer almış; İngiltere, Fransa ve Rusya’ya karşı savaşmıştı. Yasak bölge dinlemeyen İngiliz ve Fransız uçakları da Osmanlı hava sahasını ihlal etmişler ve pek çok şehri bombalayarak büyük bir hasar vermişlerdi. Başta “İstanbul olmak üzere, Gelibolu, Lâpseki, Çanakkale, Uzunköprü, Balıkesir, Muğla, Adana, Beyrut ve Akka gibi yerleşim merkezleri bu bombalara maruz kalmışlardı. İşin kötü yanı ise, savaş hukukuna aykırı olmasına rağmen, bu uçakların sivilleri de hedef almış olmasıydı. Bilhassa, Kudüs’te dini merkezlerin hedef alınması”, aynı zamanda büyük bir tepkiyi de beraberinde getirmişti.


Necdet Sevil Tarih Dosyası / Dünya Bülteni 

Kaynaklar:

Vahdettin Engin, Kurtlar Sofrasındaki Osmanlı, İstanbul 2009.

İhsan Öymen, Birinci Dünya Harbi-Türk Hava Harekâtı, Ankara 1959.

Bu sayfaya link ver !

0 yorum:

Bu sayfada bir iz bırakın, yorum yapın !